Bütünleyici Kanser Tedavileri

Klasik ve Bütünleyici Tedaviler Arasında Fark

 

Onkolojide klasik tedavilerin temel tedavi yöntemleri on yıllardır değişmemiştir. Çoğu kanser türünde kemoterapi ile radyasyon, tedavisinin en önemli sütunları olarak kabul edilmektedir. Ne var ki her iki yöntemin de en büyük dezavantajı, sağlıklı hücrelerimiz ile tehlikeli kanser hücrelerini ayırt edemeyerek şiddetli yan etkilere yol açmasıdır.

Hedef Odaklı Tedaviler

Neyse ki son 20 yılda yeni tedaviler de uygulanmaya başlanmıştır. Bu yeni -veya hedef odaklı- tedaviler, kanser hücrelerine has özellikleri tanıyarak doğrudan onları hedef almaktadır. Sağlıklı hücreler büyük ölçüde korunduğu için tedaviler daha iyi tolere edilmektedir. Tabii ki, burada da nadir de olsa ciddi yan etkiler oluşabilmektedir. Ancak klasik kemoterapiye kıyasla bu yeni maddeler büyük bir ilerlemedir. Ne yazık ki hedef odaklı tedaviler çok pahalıdır ve genellikle tek başına tedavi olarak yeterli olmadığından çoğunlukla klasik tedavilere ilave opsiyon olarak kullanılmaktadırlar.

Bu yeni imkanlar sayesinde terapi sonuçları bir miktar iyileşmiş olsa da orta ve uzun vadeli sonuçlar hala yeterince iyi değildir. Kanser hastalarınınki ile genel popülasyonun 5 yıllık sağkalım oranları kıyaslandığında, tedavilerin mevcut durumu açıkça görülmektedir.

Testis ve prostat kanseri gibi belirli tümörleri olan hastalar iyi tedavi edilebilirken ve tüm hastaların yüzde 90’ı 5 yıllık hastalıktan sonra hala hayattayken, diğer kanserlerde durum çok kötü görünmektedir. Karaciğer, akciğer ve pankreas kanserli hastalarının sadece yüzde 20’si beşinci yılda hayatta kalabilmektedir.

Klasik terapilerin sorunları nelerdir ve bütünleyici tıp nasıl yardımcı olabilir?

 

Bağışıklık sisteminin zayıflaması

Kemoterapi ve radyoterapi özellikle hızla bölünen hücreler üzerinde etkilidir. Bu nedenle asıl hasarı saç kökleri, mukoza zarları ve kemik iliği görmektedir. Kemik iliği, bağışıklık sistemini oluşturan kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretildiği yerdir. Bu nedenle kemik iliğinin hasar görmesi her zaman bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açmaktadır. Çoğu kanser hastası zaten zayıf bir bağışıklık sistemine sahip olduğundan, bu durum özellikle trajiktir.

Yaşam kalitesinin düşmesi

Kemoterapi bir hücre toksinidir ve organlarda ciddi hasara neden olabilmektedir. Kalp, böbrekler ve karaciğer gibi önemli organlar etkilendiğinde, organizma normal vücut fonksiyonlarını koruyamaz hale gelir. Hastanın yaşam kalitesi düşer ve çoğu zaman hastanın genel durumu daha fazla tedavi kaldıramayacak ölçüde bozulur.

Kanser hücrelerinin adaptasyonu

Diğer bir sorun ise kanser hücrelerinin adaptasyonudur. Birkaç terapi döngüsünden sonra hücreler tedaviye adapte olur ve dirençli hale gelirler. Organ hasarı nedeniyle bir yandan her tedavide yan etkiler daha da artarken, bir yandan daha az kanser hücresi öldüğü için tedavinin tesiri de azalmaktadır. Bu durumda hekimler dozu arttırır veya ilacı değiştirir.

Tüm bu sorunlar her hasta için zor bir durumdur. Her ne kadar doğal olarak savaşmaya devam etmek istese de vücuduna gereksiz yere daha fazla zarar vermek istemiyor.

Bu durumlarda bütünleyici ve alternatif çözümler yardımcı olabilmektedir.

 

Bağışıklık sisteminin desteklenmesi

Biyolojik maddeler, kemik iliğini daha fazla bağışıklık hücresi üretmeye teşvik edebilen özelliğe sahiptir. Bununla birlikte tümör ortamını değiştirerek bağışıklık hücrelerini daha aktif hale getirip daha fazla kanser hücresine saldırmasını sağlayabiliyoruz.
Yine kanser hücrelerinin yüzeylerinde belirli proteinlerin oluşmasını sağlayan terapiler kullanıyoruz. Bu proteinler sayesinde bağışıklık hücreleri, kanser hücrelerini tehlikeli olarak tanıyıp yok edebiliyor.

Organ Fonksiyonlarının ve Yaşam Kalitesinin İyileştirilmesi

Organ fonksiyonunun, örneğin karaciğerin iyileştirilmesi, kemoterapi gibi hücre toksinlerinin daha hızlı parçalanmasını ve daha etkili bir şekilde atılmasını sağlamaktadır. Bu sayede diğer organlar uzun süre hücre zehirlerine maruz kalmadıkları için otomatik olarak korunmuş olur. İyi çalışan organlar daha iyi performans ve dolayısıyla daha yüksek yaşam kalitesi sağlar.

Kemoterapi ve Radyoterapinin İyileştirilmesi

Kemoterapi ve radyoterapiler kanser hücrelerinin sadece belirli bir yüzdesini öldürebilmektedir. Tedavilerimiz, kanser hücrelerini biyolojik olarak zayıflatarak dirençli kanser hücrelerinin direncini ortadan kaldırıp ölmelerine katkıda bulunabilmektedir. Ayrıca tümör ortamını değiştirmenin kemoterapi ve radyoterapiyi iyileştirebileceği de bilinmektedir. Yöntemlerimizin yardımıyla tümörün kan akışını, oksijen düzeyini, pH değerini ve diğer birçok faktörü etkileyerek klasik tedavilerin etkisini artırabilmekteyiz.

Kemoterapi ve Radyoterapinin Yan etkisinin Azaltılması

Kemoterapinin ve radyoterapinin yan etkileri terapinin yarım bırakılmasının başlıca sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Ancak kanser hücrelerinin üzerindeki esas etkiyi zayıflatmadan yan etkileri azaltabilecek çok sayıda madde bulunmaktadır. Bunlar sayesinde şiddetli tedavi sırasında bile hastanın yaşam kalitesini mümkün olduğunca korumak mümkün olmaktadır.

Alternatif Kanser Tedavileri

Uzun yıllara dayanan birikimimiz sayesinde hemen hemen her kanser türüne özel tedavi protokolü geliştirdik. Klasik tedavilerin işe yaramadığı durumlarda veya hastanın bilinçli bir şekilde bu tarz bir tedaviyi reddetmesi durumunda alternatif tedavi planı oluşturabiliyoruz. Bu alternatif tedavi planı; düşük doz kemoterapiyi doğal maddelerle birleştirerek kansere saldırmayı öngörmektedir. Bu sayede yan etkiler düşük kalırken ek yöntemlerle etkinliği artırmak gerekmektedir. Bu durumda lokal hipertermi uygulaması yardımcı olmaktadır. Çok iyi tolere edilen bir yöntem olmakla birlikte kemoterapinin etkisini de artırabilmektedir.


Özet

Bütünleyici tedaviler, bir taraftan etkisini artırarak diğer taraftan yan etkilerini azaltarak geleneksel tıbbi tedavileri iyileştirmede önemli bir rol oynamaktadır. Bu uygulamaların hedefi; daha iyi tedavi sonucu, daha yüksek yaşam kalitesi ve daha güçlü bir bağışıklık sistemi elde etmektir.

Alternatif programlarımız, bilhassa geleneksel tıbbi tedavilerin artık uygulanamaz hale geldiği -örneğin hasta çok zayıf düştüğü için- veya hasta bilinçli olarak alternatif bir tedaviye karar verdiği durumlarda uygulanmaktadır.
Bu durumda, Tamamlayıcı ve Alternatif Kanser Tıbbı alanında dünya çapında bulabileceğiniz en iyi tedavileri bir araya getiriyoruz.