Hakkımızda

“Alman Bütünleyici Kanser Merkezi” (German Integrative Cancer Center) olarak amacımız, bütünleyici onkoloji alanında her zaman dünyanın en iyi protokollerini sunmaktır. Daha önceki yöneticilik pozisyonlarım sayesinde, bu alanda birçok üst düzey doktorla çalışabildim ve bu deneyimimi tedavileri iyileştirmek ve kanser hastalarına neredeyse her aşamada yardımcı olabileceğimiz programlar geliştirmek için kullandım.

Deneyimlerim ve Niteliklerim

Bütünleyici Onkoloji

Genel Tıp

Medya

"Doğal tıbbı Dr. Güneş'ten daha iyi bilen biri varsa onunla tanışmak isterim. Tanıdığım en parlak Alman doktorlardan birisidir."

Hasta referansları (İngilizce)

Dördüncü evre bağırsak kanserinden iyileşmekte kararlıyım ve bunun için bağışıklık sistemimin bütünlüğünü korumanın gerekliliğine kesin kes inanıyorum.

Dünya genelinde kapsamlı araştırmaların ardından, bu kliniğine tek bir nedenden dolayı karar verdim:

Dr. med. Adem Günes. Konuştuğum tüm hekimlerin içinde onu eşsiz buldum.
Yaklaşımının her şeyden önce ‘kanseri öldürmek’ için tasarlandığını vurguladı – tedavisi rahatlatma tedavisi değildi.

Konsültasyonumuz sırasında, temel yaklaşımlarını sabırla ve gerçekten akla yatacak bir şekilde açıkladı.

Daha da önemlisi, tedaviyi allayıp pullamadı. Tedavinin büyük ölçüde bitki bazlı olmasına rağmen, yan etkilerinin olabileceğini de açıkladı. Ancak bunların baş edilebilir olduğunu söyledi.

Yılın başlarında aldığım tedavi pahalı bir Meksika kliniğindeydi ve geri tepti. Avustralya’ya döndükten üç hafta sonra şiddetli karın ağrısı ile acil servise yetiştim. Bir BT taraması, ana tümörlerimden birinin çok önemli ölçüde büyüdüğünü, böbreğimin bir kısmını boğduğunu ortaya çıkardı. Yapılan PET-CT taraması daha fazla büyüme tespit etti.

Bu yüzden, her ne kadar Dr. Güneş’e güvensem de, hâlâ endişeliydim.

26 saat uçuştan sonra zayıf ve endişeli bir şekilde Hamburg’a vardım. Altı haftalık tedavi zorlu geçti, ancak her gün artan güven ile vücudumun olumlu bir şekilde yanıt vermeye başladığını hissettim. Tedavi “gerçek” – farklı ilaçlar veya takviyeler veya bitki bazlı ilaçlar hakkında sorduğum her soru ya bilimsel destekle cevaplanmış ya da araştırılmıştı.

Daha da önemlisi, vücudunuzun tedaviye nasıl yanıt verip vermediğini veya vücudunuzun ek tedavi kaldırıp kaldırmadığını belirlemek için her gün veya her iki günde bir kan testleri yapıldı.

Klinikte dünyanın her yerinden gelip tedavi gören hastalar vardı – bazılarının kanseri çok şiddetliydi ve yürüyemiyor veya konuşamıyordu. Tedavi süresince ilerlemelerini izlemek inanılmazdı.

Altı haftalık tedaviden sonra Hamburg’un kışını bırakıp güneşli Avustralya’ya döndüğüm için üzgün olduğumu söyleyemem. Beş hafta sonra bir PET-CT taraması yaptırdım ve tümörlerimden ikisinin hacim olarak %60 oranında küçüldüğünü öğrendim ve akciğerimdeki tümör nekrotik hale gelmişti. Genel olarak, tüm tümörler SUV’de ortalama %20 oranında çok benzer seviyelere düşürüldü, bu da sistemik bir yanıtın elde edildiğini gösteriyor – Dr. Güneş de bunu teyit etti.

Avustralya’ya dönmenin tek dezavantajı, Dr. Güneş’i göremiyor olmam veya tedavisini burada yaptıramıyor olmamdır. Deneyimlerim hakkında herkesle sohbet etmekten memnuniyet duyarım.

What makes Dr. Günes special is his vast knowledge and experience of how supplements, off label medication, low dose chemotherapy and hyperthermia all work together with the immune system to weaken and ultimately kill cancer. He understands the synergy of combining different modalities of treatment, enabling his patients to have the best quality of life.

I was diagnosed with two large late-stage brain tumors back in 2017. My research on Integrative Medicine led me to get on an airplane and go to a different country to meet and work with the extraordinarily talented physician, Dr. Adem Günes. After witnessing his intuitive approach to patient care, wrought by extensive experience and research in cancer treatment, as well as his respect and regard for the well-being of each and every person, confirmed that I made the right decision.

Dr. Günes has been wonderful in helping me transition to a medical team in the U.S., while continuing to direct his protocol for my care. My future looks bright.

God Bless you Dr. Günes and your team. My family and I are forever grateful.

I was diagnosed with Hodgkins Lymphoma, Stage 3, August 2018.
After 3rd line of Chemo therapy in Malta, my Lymphoma was still active. I was offered the 4th and last line of Chemo and I refused due to severe toxicity side effects experienced. I decided to start a treatment with Dr. Adem Günes, and in just 6 weeks of mild treatment with the most amazing team, my tumors reduced by 80 percent and I gained weight and feeling much healthier than I started.

Dr. Günes, I really would like to thank you for everything, the team and all the experience was great. Great job to all involved and besides treatment the service to patients was really great.

When my sister who lives in Ireland was diagnosed with cancer, we wanted to find the best treatments available, and thanks to Dr. Adem Günes, we found the best clinic for her. Dr. Günes reviewed medical reports and made recommendations for complementary treatments and recommended a clinic. My sister received excellent care and her tumour went into regression and now there is no trace of the tumour. She is back at home now on a regimen of supplements and correct diet. Dr. Günes stayed in touch during my sister’s treatments and was helpful with advice and suggestions. I will recommend Dr. Günes to anyone I know who gets cancer.

 I ran across doctor Günes’s name, associated with his knowledge of the various German cancer protocols, but with the additional knowledge he gained through significant study of herbal medicines and their impact on cancer. When I received my listing of protocols, I realized that Dr. Adem Günes was on the leading edge of cancer treatments,

I would not hesitate to recommend Dr. Günes’ services as he has provided us with much needed hope at this worrying time.”

My experience has been that Dr. Adem Günes offers several invaluable services that simply have no counterpart. Seeking a solution to cancer is difficult on many levels, with perhaps the most significant problem being the need for speed and accuracy in seeking the correct treatment center.

After meeting with our Standard Medical Oncologist and thoroughly researching all the success, and non-success of chemotherapy & radiation, we knew that only Alternative Cancer Therapies were for us. We found Dr. Adem Günes.

It was very helpful for me to get Dr. Günes’ opinion. I was researching about alternative cancer treatments but didn’t know what to choose. And he simply pointed me out in the right direction

Dr. med. Adem Güneş

Klasik ve Bütünleyici Tedaviler Arasında Fark

 

Onkolojide klasik tedavilerin temel tedavi yöntemleri on yıllardır değişmemiştir. Çoğu kanser türünde kemoterapi ile radyasyon, tedavisinin en önemli sütunları olarak kabul edilmektedir. Ne var ki her iki yöntemin de en büyük dezavantajı, sağlıklı hücrelerimiz ile tehlikeli kanser hücrelerini ayırt edemeyerek şiddetli yan etkilere yol açmasıdır.

Hedef Odaklı Tedaviler

Neyse ki son 20 yılda yeni tedaviler de uygulanmaya başlanmıştır. Bu yeni -veya hedef odaklı- tedaviler, kanser hücrelerine has özellikleri tanıyarak doğrudan onları hedef almaktadır. Sağlıklı hücreler büyük ölçüde korunduğu için tedaviler daha iyi tolere edilmektedir. Tabii ki, burada da nadir de olsa ciddi yan etkiler oluşabilmektedir. Ancak klasik kemoterapiye kıyasla bu yeni maddeler büyük bir ilerlemedir. Ne yazık ki hedef odaklı tedaviler çok pahalıdır ve genellikle tek başına tedavi olarak yeterli olmadığından çoğunlukla klasik tedavilere ilave opsiyon olarak kullanılmaktadırlar.

Bu yeni imkanlar sayesinde terapi sonuçları bir miktar iyileşmiş olsa da orta ve uzun vadeli sonuçlar hala yeterince iyi değildir. Kanser hastalarınınki ile genel popülasyonun 5 yıllık sağkalım oranları kıyaslandığında, tedavilerin mevcut durumu açıkça görülmektedir.

Testis ve prostat kanseri gibi belirli tümörleri olan hastalar iyi tedavi edilebilirken ve tüm hastaların yüzde 90’ı 5 yıllık hastalıktan sonra hala hayattayken, diğer kanserlerde durum çok kötü görünmektedir. Karaciğer, akciğer ve pankreas kanserli hastalarının sadece yüzde 20’si beşinci yılda hayatta kalabilmektedir.

Klasik terapilerin sorunları nelerdir ve bütünleyici tıp nasıl yardımcı olabilir?

 

Bağışıklık sisteminin zayıflaması

Kemoterapi ve radyoterapi özellikle hızla bölünen hücreler üzerinde etkilidir. Bu nedenle asıl hasarı saç kökleri, mukoza zarları ve kemik iliği görmektedir. Kemik iliği, bağışıklık sistemini oluşturan kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretildiği yerdir. Bu nedenle kemik iliğinin hasar görmesi her zaman bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açmaktadır. Çoğu kanser hastası zaten zayıf bir bağışıklık sistemine sahip olduğundan, bu durum özellikle trajiktir.

Yaşam kalitesinin düşmesi

Kemoterapi bir hücre toksinidir ve organlarda ciddi hasara neden olabilmektedir. Kalp, böbrekler ve karaciğer gibi önemli organlar etkilendiğinde, organizma normal vücut fonksiyonlarını koruyamaz hale gelir. Hastanın yaşam kalitesi düşer ve çoğu zaman hastanın genel durumu daha fazla tedavi kaldıramayacak ölçüde bozulur.

Kanser hücrelerinin adaptasyonu

Diğer bir sorun ise kanser hücrelerinin adaptasyonudur. Birkaç terapi döngüsünden sonra hücreler tedaviye adapte olur ve dirençli hale gelirler. Organ hasarı nedeniyle bir yandan her tedavide yan etkiler daha da artarken, bir yandan daha az kanser hücresi öldüğü için tedavinin tesiri de azalmaktadır. Bu durumda hekimler dozu arttırır veya ilacı değiştirir.

Tüm bu sorunlar her hasta için zor bir durumdur. Her ne kadar doğal olarak savaşmaya devam etmek istese de vücuduna gereksiz yere daha fazla zarar vermek istemiyor.

Bu durumlarda bütünleyici ve alternatif çözümler yardımcı olabilmektedir.

 

Bağışıklık sisteminin desteklenmesi

Biyolojik maddeler, kemik iliğini daha fazla bağışıklık hücresi üretmeye teşvik edebilen özelliğe sahiptir. Bununla birlikte tümör ortamını değiştirerek bağışıklık hücrelerini daha aktif hale getirip daha fazla kanser hücresine saldırmasını sağlayabiliyoruz.
Yine kanser hücrelerinin yüzeylerinde belirli proteinlerin oluşmasını sağlayan terapiler kullanıyoruz. Bu proteinler sayesinde bağışıklık hücreleri, kanser hücrelerini tehlikeli olarak tanıyıp yok edebiliyor.

Organ Fonksiyonlarının ve Yaşam Kalitesinin İyileştirilmesi

Organ fonksiyonunun, örneğin karaciğerin iyileştirilmesi, kemoterapi gibi hücre toksinlerinin daha hızlı parçalanmasını ve daha etkili bir şekilde atılmasını sağlamaktadır. Bu sayede diğer organlar uzun süre hücre zehirlerine maruz kalmadıkları için otomatik olarak korunmuş olur. İyi çalışan organlar daha iyi performans ve dolayısıyla daha yüksek yaşam kalitesi sağlar.

Kemoterapi ve Radyoterapinin İyileştirilmesi

Kemoterapi ve radyoterapiler kanser hücrelerinin sadece belirli bir yüzdesini öldürebilmektedir. Tedavilerimiz, kanser hücrelerini biyolojik olarak zayıflatarak dirençli kanser hücrelerinin direncini ortadan kaldırıp ölmelerine katkıda bulunabilmektedir. Ayrıca tümör ortamını değiştirmenin kemoterapi ve radyoterapiyi iyileştirebileceği de bilinmektedir. Yöntemlerimizin yardımıyla tümörün kan akışını, oksijen düzeyini, pH değerini ve diğer birçok faktörü etkileyerek klasik tedavilerin etkisini artırabilmekteyiz.

Kemoterapi ve Radyoterapinin Yan etkisinin Azaltılması

Kemoterapinin ve radyoterapinin yan etkileri terapinin yarım bırakılmasının başlıca sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Ancak kanser hücrelerinin üzerindeki esas etkiyi zayıflatmadan yan etkileri azaltabilecek çok sayıda madde bulunmaktadır. Bunlar sayesinde şiddetli tedavi sırasında bile hastanın yaşam kalitesini mümkün olduğunca korumak mümkün olmaktadır.

Alternatif Kanser Tedavileri

Uzun yıllara dayanan birikimimiz sayesinde hemen hemen her kanser türüne özel tedavi protokolü geliştirdik. Klasik tedavilerin işe yaramadığı durumlarda veya hastanın bilinçli bir şekilde bu tarz bir tedaviyi reddetmesi durumunda alternatif tedavi planı oluşturabiliyoruz. Bu alternatif tedavi planı; düşük doz kemoterapiyi doğal maddelerle birleştirerek kansere saldırmayı öngörmektedir. Bu sayede yan etkiler düşük kalırken ek yöntemlerle etkinliği artırmak gerekmektedir. Bu durumda lokal hipertermi uygulaması yardımcı olmaktadır. Çok iyi tolere edilen bir yöntem olmakla birlikte kemoterapinin etkisini de artırabilmektedir.


Özet

Bütünleyici tedaviler, bir taraftan etkisini artırarak diğer taraftan yan etkilerini azaltarak geleneksel tıbbi tedavileri iyileştirmede önemli bir rol oynamaktadır. Bu uygulamaların hedefi; daha iyi tedavi sonucu, daha yüksek yaşam kalitesi ve daha güçlü bir bağışıklık sistemi elde etmektir.

Alternatif programlarımız, bilhassa geleneksel tıbbi tedavilerin artık uygulanamaz hale geldiği -örneğin hasta çok zayıf düştüğü için- veya hasta bilinçli olarak alternatif bir tedaviye karar verdiği durumlarda uygulanmaktadır.
Bu durumda, Tamamlayıcı ve Alternatif Kanser Tıbbı alanında dünya çapında bulabileceğiniz en iyi tedavileri bir araya getiriyoruz.